Kimi sanatçıların atölyesi bir masa ve küçük bir defterden ibaret olabiliyor. Selim Birsel işlerini hayatın pratiği içinde her koşulda şekillendirmeyi, dönüştürmeyi, kurgulamayı bilen ve seven bir sanatçı. Sesler, kokular, nesneler... ya da beklenmedik bir esinti, bir dalga ve dalgaya atılan bir taş! Yani her an tetikte olmak gerekiyor, çünkü onun işlerinde karşımıza çıkan, ister özne ister yüklem olsun, her bir şey ya maddesi ya

da çağrıldığı adıyla bir kelime oyununa dönüşebiliyor aniden, ya da uzun bekleme, kıvam bulma süreçlerine açılabiliyor.

Hız ve yavaşlık, bahçe bakımı sanatının iki temel düsturudur. Bahçe bakmak süreleri duymak, onlara dokunmak, onları anlamak demek. Bahçe bakmak kendindeki süreleri (oluşları, akışları) kavramak, dahası, hep yeniden icat etmek demek (kapitalizmin bahçelere saldırması boşuna değil). 

Selim Birsel daha önce de bahçeler gösterdi bize, arka bahçeler, tanşak tarlaları, topaç çevirmeler… Bunker’deki bahçesinde fotoğraflar, nesneler, metal plakalar ve ritim için de biraz müzik var. Gitar çalmak isterseniz, bilin ki amfi açık.

​

​

Bırakılmışlar serisi (bir seçki), 2004-2017

Ön yüzeyi pleksiye sıvanmış,

arka yüzeyi Dibond’la desteklenmiş

yirmi iki adet fotoğraf

Çeşitli boyutlarda

​

Bahçe enstalasyonu, 2018

Çeşitli malzemelerden oluşan enstalasyon

Değişebilir boyutlarda

​

​

​

​

​

​

​

​