MONA HATOUM
Her duvar bir kapı
10.05 – 30.06.2018
Bunker
Perde/duvar/kapı, ekran/imge/ışık. Her duvar bir kapıdır, her imge bir geçit; görünmeyen, hemen ilk elde algılanmayan bir duvar siz ona tosladığınızda ancak görünür, algılanır olur: kağıt, eşyanın izini soğuk damgayla üzerine geçirir, potansiyel olanı ısıyla dışavurur, saç tellerini kendi gövdesine diker. Kırılgan olanın son kertedeki inanılmaz gücüdür bizi ayakta tutan.
Sıradan bir ev içi mekânının gizlediği potansiyel şiddeti, ağzımızı her açtığımızda beliriveren o görünmez eli, burnumuzun dibinde duran savaş tehdidini hemen fark edemesek de hepimiz kuşatma altındayızdır. Mona Hatoum’un Bunker’ı, riverrun’ın bunker’ını görünmez bir şekilde işgal ediyor: nasıl geçmişin, yıkımın, büyük bir acının izleri, çelik kutu profillerle yapılmış modüllerin orasında burasında açık yaralar gibi beliriveriyorsa, bunker’daki işler de öyle beliriyor, belli belirsiz, sessizce, her sesin bir gürültü, her kağıdın bir beden, her duvarın bir kapı olabileceğini gösteriyor.
Stream (Rough), 2013
Tuvalet kağıdı üzerine insan saçı
Kağıt: 10 x 20 cm, 27,5 x 37 x 3,5 cm (çerçeveli)
Drawing Heat I-V (4), 2017
Parşömen kağıdı, 28,5 x 29,5 x 3,5 cm (çerçeveli)
Every Door a Wall, 2003
Tül üzerine inkjet baskı
200 cm x çeşitli boyutlarda
Ed. 6/6
Over my Dead Body, 2005
Heliogravür, 70 x 100 cm
Ed. III/XXXV
3D, 2015
Soğuk baskı, 28,5 x 35 cm
Ed. 13/16
So much I want to say, 1983
Siyah beyaz video, ses
4 dakika 41 saniye